Öncelikle Denizcilik sektörüne gereken önemin verilmediğinden bahseden Ali Burçin EKE: 

‘Dört tarafı denizlerle kaplı ‘mavi vatan’ dediğimiz denizlerimize, denizcilik sektörüne devlet yeterince ilgi göstermemekte maalesef. Denizci bir millet olamıyoruz. 20 – 30 sene öncesine göre tabiki büyük bir gelişme ve büyüme var sektörde. Özellikle gemi inşa konusunda yurtdışına  çok güzel projeler ihraç ediliyor. Ama bu yeterli değil, denizcilik sektörünün çok daha iyi yerlere gelmesi lazım. Umarım gençlerimiz olan sizler bir şeyleri değiştirebilirsiniz.’ dedi.

Daha sonra da kısaca kendisinden bahsetti.

Ben Ali Burçin EKE. 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’ne girdim. Hazırlığı atlayarak 4 sene sonrasında da mezun oldum. Mezun olduktan sonra yaklaşık 5 sene AKSAY tanker firmasında uzakyol vardiya zabitliği yaptım. Sonrasında dünya denizciliğine geçiş yaptım. 2005’te ise yüksek lisansımı yaparken aynı zamanda öğrencilik hayalim olan Broker pozisyonunda ARTI firmasında işe başladım. İlk işe girerken amacım gemi kiralamak hakkında bir şeyler öğrenmekti. 

Gençliğimden beri girişimci bir ruha sahibim . Brokerliği kavradıktan sonra 3 ortak GRNADİ gemi kiralama firmasını kurduk. Başlangıçta küçücük bir ofis, bir sandalye , bir masamız vardı. 2009 yılına kadar bu firmada kuru yük brokerliği yaptım. Daha sonra açık deniz römorkörleri ilgimi çekti ve o tarafa yöneldim. ATA römorkör firmasını kurdum. Bu firmanın ismi de hayatım boyunca fikirlerini örnek aldığım Atatürk’ten gelir. 2009 yılından beri de ATA firmasında bilfiil offshorelara römorkör hizmeti, kuru yük brokerliği, gemi kurtarma hizmetleri gerçekleştiriyoruz. 

Ben aslen Ankaralıyım ve ailemde hiç denizci yok. Hatta ilk üniversiteye gittiğimde ailem benim adıma endişelenmişti denizciliği yapabilecek miyim diye. Ama bence istemek ve istediğine emek harcamak çok önemli. İsteyip başardıktan sonra da seçen değil, seçilen oluyorsunuz. İnsanlar sizi istiyor. Gençlere en büyük tavsiyem budur; seçen değil seçilen olun. Öncelikle sevdiğiniz tarafı bulun. Denizcilik gerçekten çok büyük bir sektör. Hangi alana yönelirsen daha mutlu ve başarılı olacağını bulmak hayat planlamanızda çok yarar sağlayacaktır. 

Son olarak 2018 yılında ise ATA firmasının bünyesinde ATA YACHTING’i kurduk. Hedefimiz başta Türk denizleri olmak üzere yazın Türkiye kışın Karayipler’de bir turizm hedefi sunmak.

Korona virüs dönemi bittikten sonra Türkiye’de yat sektöründe talep artışı bekliyor musunuz abi ?

Bence yat tarafındansa kuru yük alanı daha çok etkilendi pandemiden. Hatta pandemi daha popüler yaptı diyebilirim. Sosyal mesafe, izolasyon yat ve teknelerde çok daha uygulanabilir olduğundan insanlar daha güvenilir tatil için bu sektöre ilgi göstermeye başladılar. Bu yüzden pandemi sonrasında da özellikle küçük tekne ve yatlarda kara turizmine göre daha fazla büyüme olacağını düşünüyorum. Bu alana yatırım yapmamın sebeplerinden biri bu olsa da asıl nedeni bu sektörü seviyor olmamdır. 

Denizcilik fakültesinden mezun bireyler için yatların işletilmesi, üretimi, ekipmanları açısından nasıl fırsatlar bulunmakta ?

Ben bu alana yöneldikten sonra farkettim ki inanılmaz bir kalifiyeli eleman eksiği bulunmakta. İnsanlar profesyonel olmayan bir bakışa sahip. Bu yüzden bu sektöre yönelecek olan mezunlarımızın inanılmaz bir potansiyelle karşılaşacaklarını düşünüyorum. Bizim eğitimimizin verdiği profesyonellikle aradan sıyrılacak ve tanınır olup güzel bir ticari başarı yakalayacağınızı söyleyebilirim. Bu yüzden önermekteyim de aynı zamanda. Yat tamir, bakım ve işletmesinde kalifiyeli eleman ihtiyacı bulunmakta.

Peki abi yatlarda çalışmak için gerekli özel eğitimler veya sertifikalar var mı ?

Teknenin boyutuna göre değişmekte bu aranan özellikler. Çünkü küçük tekneler mesela tecrübe istiyor gemi gibi değiller. Ama bütün uluslararası kanunlar tekneler için de aynı.

Abi genel olarak hep duyduğumuz bir söz var ‘yatta çalışan gemi makine mühendisi iş yapmaz. Sıkıntı olursa teknik servis çağırılır.’ Bunun doğruluğu nedir acaba ?