Zafer ÖZTÜRK ile Tecrübe Konuşuyor
Konuşmaya kendini tanıtarak başlayan Kaptan Zafer ÖZTÜRK; aslında tiyatrocu olmak istediğini fakat lise son sınıfta bir arkadaşının babasının denizcilik anılarını anlatmasıyla denizciliğe ilgi duymaya başladığını aktardı. Liseyi bitirdikten sonra eğitimine 1982 yılında Yüksek Denizcilik Okulu ile devam etti.
Okul zamanlarında okulun askeriyeye bağlı olduğu için biraz zorluk yaşadığını ve deniz eğitimi dışında askeri okul statüsünde kurallar uygulandığını dile getirdi. Okulda Kaptan Zafer ÖZTÜRK’ün tiyatroya ilgisinden dolayı tiyatro kolu kurduğunu ve burada hem sahnede hem de yazım aşamasında yer aldığını, bundan dolayı mutlu olduğunu da ekledi.
“Stajımı tamamladıktan sonra askere kadar Deniz Nakliyat’ta, askerlikten sonra özel şirketlerde çalıştım. Askerlikten sonra DENAK, SEMİH SOHTORİK ve onun yabancı bayraklı Fransız gemilerinde çalıştım. Hem yeniliği seviyorum hem de konforum değişsin istemiyorum. Bir yere güveniyorsam, keyif alıyorsam her ne kadar macerayı sevsem de karşı taraf iyiyse devam etmekten keyif alıyorum. Deniz hayatımda da SEMİH SOHTORİK ile çalıştım ve keyif aldım.” ifadelerini kullandı.
“İnsan sosyal bir varlık. Gemide sağlıklı sosyalleşebilme ortamı yok. Yani siz karar veremiyorsunuz kiminle bir araya geleceğinizi. Ülkemizde işe profesyonel bir bakış açısı yok. Bu yüzden gittikçe, yükseldikçe yalnızlaşıyorsunuz.” ifadelerini kullandıktan sonra 10 Nisan 1991’de yazdığı bir şiirini bizlerle paylaştı.
Gemide sıkılmadığını çünkü kitap okuma alışkanlığının olduğunu aktaran Kaptan Zafer ÖZTÜRK gemiye çok kitap götürdüğünü, gemiye kitap da bıraktığını, arkadaşlarıyla kitap değiştirdiğini, diğer vakitlerde ise kasetlerden film izledikleri için vaktin çok çabuk geçtiğini aktardı. Fakat köprüüstünde yalnız başına gözcülük yaparken bir yerden sonra hayal kurmaya başladığını, insanın daha çok kendini, hayatı düşündüğü vakitleri olduğunu aktardı.
Moderatör Begüm ACAR’ın “Daha önce köşe yazarlığınızı yaptığınızı, kitap yazdığınızı biliyoruz, instagramdan da çok güzel fotoğraflar çektiğinizi görüyoruz. Bu hobileriniz ve ilgi alanlarınızı gemide çalıştığınız sürede mi kazandınız?” sorusuna Kaptan Zafer ÖZTÜRK;
“Kitap okuma alışkanlığımı rahmetli annem çok kitap okuduğu için ondan görerek öğrendim. Önceden de okuyordum, gemide de okumaya devam ettim. Fotoğraf çekmeye ise o dönemler ilgim yoktu daha çok arkadaşlarımla birtakım şeyler yapıyordum. O dönemler ilgim yoktu, sonradan son 10 yıl ilgi duymaya başladım. İnsan fotoğraf çektikçe estetik bakış açısı gelişiyor. Burada gün doğmadan işe gelirken Emirgan’da arabayı kenara çekiyorsunuz, nefes alıyorsunuz, fotoğraf çekiyorsunuz. Bu kendiliğinden gelişiyor. Kendinizi iyi hissediyorsunuz daha canlı oluyorsunuz. Bir şeyle uğraştıkça keyif aldıkça yaptığınızla yetinmiyorsunuz. Siz kendiniz bir şeyler katmaya ve mutlu olmaya başlıyorsunuz. Aslında piramidin en üstünde mutluluk var. Oraya ulaşmak amaç, diğerleri sadece nesne. Yazmaya gelince dertlenince yazıyorsunuz dertlenmeden yazılınca o duygu o samimiyet geçmiyor, o da sizi mutlu etmiyor. Kitap okumayı özel bir uğraş bir hobi olarak görmüyorum. Yaşamsal bir şey kitap okumak. Farklı insanlarla tanışıyorsunuz vardiyanızın izin verdiği sürece limandayken geziyorsunuz. Afrika’da bizi gezdirmesi için tuttuğum adam illa evine davet etti ben de tamam dedim. Sofrasına konuk etmek istedi. Orda şeyi gözlemliyorsunuz, insanlar konuşmadan da çok şey anlatıyor. Orda bir yer sofrası, çok az bir yemeği var ve onu da sizinle paylaşmak istiyor. Onlar çok güzel duygular çok insani duygular. Çok şeyi olur da paylaşır ama iki şeyi var seninle paylaşmak istiyor. O insanı çok duygulandırıyor.” İfadelerini kullanarak denizcilik mesleğinin güzel yanlarından da bahsetti.
Kazanımlarımı paylaşmak istediğini, bu yüzden de köşe yazarlığa başladığını aktaran Kaptan Zafer ÖZTÜRK
Kazanımlarını paylaşmak istediğini bu yüzden köşe yazarlığına başlamaya karar verdi. Artvin’de bir arkadaşının yerel gazetesinde siyasi içerik değil de aydınlanma, farkındalık oluşturmak, insanın kendini ve hayatı sorgulaması ile ilgili yazı yazmaya başlayacakken ilk köşe yazısı olan dildeki yabancı kelimelere karşı yazdığı yazıyı göndermeden önce kendini tartmak için bir yakınına kontrol ettirdi. Yazının beğenilmesi ile birlikte Deniz Ticaret Gazetesinde yayımlandı. Tabi bu yazıdan önce ilk başta kendinden başladığını asla iki dili karıştırmayacağı ile ilgili bir hedef koyarak 3 ay sonunda bu hedefe ulaştığını aktardı. Daha sonra çevresindekilere bu farkındalığı aktarmaya çalıştığını, bu amaçla araştırmaları, çalışmaları takip ettiğini aktardı. Ve bu doğrultuda da Gemi Kiralama İşletme ile uğraşırken Gemi Kiralama Sözleşmesini Türkçe olarak yazdı ve çevresindeki diğer işletmelere yaymaya çalıştığını anlattı. 2 yıl boyunca köşe yazarlığına devam ettiğini belirtti.
Daha sonra roman yazmak istedim.
“Dedim ki bir roman yazmak istiyorum. Yazar olmak istiyorum. Fakat insanın kendini tartması, konuyu akıcı bir şekilde aktarması, dile hâkim olması lazım bunlar bir süreç. Tabi yazmanın toprağı okumak, böyle bir durum var. Beni de dertlendiren olay sözde Ermeni soykırımı. Dedim ki ben de bu olayı yazmak istiyorum. Dönem romanı yazmak için o dönemi çok iyi bilmek lazım. O dönemi bilmek için diğer ülkeler ne diyor bunla ilgili yaklaşık 250 adet kitap topladım. Şu an hâlâ araştırmam devam ediyor. Bu süreçte doğru bilgiyi aktarmak lazım. Dönem romanı diye geçiştirmemek lazım.”
“Halk oyunlarına ilgim var.”
Halk oyunlarında da oynadığını ve buraya ilgili olduğunu da dile getiren Kaptan Zafer ÖZTÜRK 7-8 yıl uğraştığını aktardı. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Harmandalı oynarken çekilmiş fotoğrafına ilgi duyduğunu, bu yüzden oynamak istediğini ve bunu ise Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirdiğini aktardı. Kaptan Zafer ÖZTÜRK “Aynı zamanda orda her türlü insanla, her türlü yaş grubu, meslek grubu ile sosyalleşmek sizin bakış açınızı geliştiriyor, müthiş bir mutluluk getiriyor.” dedi.
“Benim kendimi geliştirmem lazım.”
“Benim kendimi geliştirmem ve yeni bir işe ihtiyacım vardı fakat ne yapmam gerektiğimi bilmiyordum. Kendi mesleğim ile ilgili de olmalı. O arada televizyonda bir şeye denk geldim. Ve orada geçen “Önce o kapıyı hazır et kendine, sonra o kapının önünde dur. O kapı elbet açılacak ilk sen gireceksin” konuşması bende ilgi uyandırdı. Önce meslekleri araştırdım. O dönem arkadaşlarımın yaptığı iş deniz trafik operatörü şu an yaptığım iş. Şey istiyorum gemi kiralama işletme işi çok yorucu. İş seninle birlikte geliyor. Tatile çıkıyorsun iş seninle, gemi geç geliyor gibi sürekli problemler var sürekli problem çözüyorsun. Kendine vaktin yok. Çok güzel para kazanıyorsun evet ama kendimi istiyorum. İş bitince ben kafam rahat olsun kendimi geliştireyim istiyorum. Baktım bu iş güzel keyifli bir iş onurlu da bir iş ülkenizi temsil ediyorsunuz. “Bunu yapmalıyım ama nasıl yapacağım?” dedim. İlk kimseye bir şey söylemiyorum liman cüzdanımı güncelledim, kurslara gittim kaptanlığımı elime aldım ve işe başvurdum. Bazı dönemler işe alımların olduğunu ve bu dönemleri beklemem gerektiğini söylediler ve 1 gün sonra iş açıldı ve işe ilk ben çağrıldım.” diyerek şimdiki mesleğe giriş aşamasını da aktardı.
7 tane kütüphane kuran Kaptan Zafer ÖZTÜRK,
Güvenilir insan olmanız çok önemli etrafınız size destek olmalı. ‘’Zafer bunu yapar, Zafer doğru iş yapar’’ demeliler. Kimisi kütüphanelerinden kitap vererek kimisi de para bağışlayarak bir sürü insanın desteği ile yapıyoruz. Mustafa Kemal ATATÜRK, Halide Edip Adıvar’ın:
“Paşam, galiba savaş bitiyor ne düşünüyorsunuz?” sorusuna;
‘’Esas büyük savaş şimdi başlıyor, aydınlanma savaşı’’ cevabını veriyor.
Bu savaşta hepimiz birer nefer olmalıyız. Siz biriciksiniz, siz yapacaksınız, haklarınızı savunacaksınız, gelecek sizin.
‘’Beni en çok neyin mutlu ettiğini öğrendim.’’
Deniz trafik operatörü olarak çok mutluyum yaptığım işten. Bu arada Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesiyim buradan onlara selam olsun. Bir gün beni aradılar, bir tane öğrencimiz var tanışmanı isteriz dediler. Kızımızla tanıştım, beni o kadar etkiledi ki bir şekilde arkadaşlarımızla kızımızın bursu bulundu ve çok şükür okulu bitirdi. İşte o andan beri beni en çok neyin mutlu ettiğini öğrendim; karşılıksız bir şey verme... Siz küçücük bir şey yapıyorsunuz ama o insanın hayatı değişiyor. Size gelecek hiçbir şey yok bunu biliyorsun ve bu seni daha çok insan hissettiriyor, işte bu beni besliyor.
İleriye dönük başka planlarınız var mı?
“Salgın beni çok vurdu, halk oyunlarına devam etmek istiyorum, ayrıca fotoğraf sergisi açmak ve bir şiir kitabı bastırmayı düşünüyorum. Üç tane çocuk masalı yazdım, bu kitaplar hem resimli hem de seslendirmeli olması ile alakalı çalışmam var.”
“Önce denizde, sonra karada çalışmak çok şey katıyor. Karşınızdaki insanın sorununu daha iyi anlayıp bu sorunu daha kolay çözebiliyorsunuz. Deniz trafik operatörlüğü güzel, onurlu bir meslek, sonuçta ülkenizi orada temsil ediyorsunuz. Rahmetli Halit Gürdeniz Hocamızın protokol dersi vardı ‘’Siz denize çıktığınızda ülkeyi temsil ediyorsunuz krallarla oturacaksınız sofrada, nasıl yenilir içilir, nerede nasıl davranılır bilmelisiniz.’’ derdi.”
Kaptan Zafer ÖZTÜRK’ten tavsiyeler...
Kaptan Zafer ÖZTÜRK okulu bitirdikten sonra öğrencilerden direkt karaya geçmemelerini tavsiye etti. Eskisi kadar meslekte zorluk olmadığını da dile getiren Kaptan Zafer ÖZTÜRK “Her sabah yıldızlardan mevki koyuyorduk. Baya zordu. Şimdi daha çok evrak işi var. Ama gene de denizde çalışmayı tavsiye ederim.” İfadelerini kullandı. Gemi Kiralama ve İşletme, Deniz Trafik Operatörlüğü mesleklerinin de yapılacak güzel mesleklerden olduğunu aktardı.
“Yabancı dilinizi mutlaka geliştirin. Birkaç farklı dil öğrenilmeli. Bunlar size kültür getiriyor. Mutlaka yabancı dil öğrenilmeli. Öğrencilerimiz bunu okuldayken halletmeli ki işinde rahat olsun, iletişiminde rahat olsun, bakış açısını geliştirebilsin.” İfadelerini kullanarak yabancı dilin önemini de bizlere aktardı.
Deniz Trafik Operatörleri Derneği Başkanı Kaptan Selahattin ALAN ise konuşmaya moderatör Begüm ACAR’ın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlayarak başladı. Kaptan Zafer ÖZTÜRK’ün böyle bir organizasyona katıldığı için mutlu olduğunu böyle bir talebi geri çevirmediği için teşekkür etti. Ve öğrencilerin kendilerinden daha da yüksek yerlere çıkmaları gerektiğini, böylece bu bilgi ve tecrübe aktarımlarının yerlerini bulacağını dile getirdi.
Gemi Trafik Hizmetlerini bizlere tanıtan Kaptan Selahattin ALAN tarihçesinden bahsettikten sonra temelinin İTÜ Denizcilik Fakültesinde atıldığını aktardı. “Ve siz öğrencilerden de böyle çıkışlar bekliyorum.” İfadelerini kullandı. Ve kapılarının her zaman açık olduğunu uygun planlama dahilinde gelebileceğimizi aktaran Kaptan Selahattin ALAN konuşmasını 14 Mart Tıp Bayramını kutlayarak tamamladı.
İTÜ DENARK Kulübü Başkanı Mert GÜVERCİNOĞLU, Kaptan Zafer ÖZTÜRK ve Kaptan Selahattin ALAN’a teşekkürlerini ileterek. “Denizcilik değişim, gelişim aşamasında sizler de bunu kanıtlayarak bize önayak olduğunuz için teşekkür ediyoruz.” dedi. Kaptan Selahattin ALAN’ın da sürekli yardımcı olduğunu dile getirerek sözü Kaptan Zafer ÖZTÜRK’e bıraktı.
Kaptan Zafer ÖZTÜRK ise 1992 yılında yazdığı şiiri bizlerle paylaşarak oturumu sonlandırdı.
Denizdeki duygularım
Mahkumdur denizci ayrılmaya
Ayrılır ayrılır da ayrılamaz
Her şeye alışır da ayrılığa alışamaz
Tam alışır yeni dostlar bulur düşünmez bile ayrılığı
Halatlar mola vira bismillah
Kopar bütün bağlar ve sarılır gecelere
Geldiğinde sanır ki bulur dostlarını
Bilmez ki karada zamanın daha hızlı aktığını
Tüm duygular korur diriliğini denizde
Ve bir çığ gibi büyür özlemle
Baş kaldırır bulamayınca karşılığını
Özler denizi ve yalnızlığını
Ve tekrar sarılır gecelere
En son ayrılık gününü bekler
İÇERİK DETAYLARI
- İçerik Adı: Zafer ÖZTÜRK ile Tecrübe Konuşuyor
- Etiketler:
- Kategorisi: Etkinlikler
- Yazan ve Tarih: 11 Mart 2021